İzmir İş Mahkemelerinde, bir taksi şoförü tarafından işçilik alacakları talepli, bir başka taksi şoförü tarafından hizmet tespit talepli olarak açılan davalarda iki Mahkemece de yargılama sonucunda davaların reddine karar verilmiştir.
Taksilerin çalışma sistemlerinde; normal hayatta karşılaştığımız işverenin emir ve talimatı altında çalışmanın bulunmadığı yine taksi sahibinin taksi şoförüne ücret ödemesi bulunmadığı hususları dikkate alındığında işçi- işveren ilişkisinin kurulmadığı değerlendirmesi önemli bir husustur. Ticari taksi sahibi olan birçok kişi ilerlemiş yaşta olması veya yurtdışında yaşaması gibi sebeplerle ticari taksiyi kendisi işletmemekte günlük belirli bedel karşılığında taksinin çalıştırılması için taksiyi kiraya vermektedir. Kiralanan taksinin çalıştırılması, aracın bakım ve onarımının yapılması taksiyi kiralayan şoför tarafından yerine getirilmektedir. Bunun yanında aracın günlük belirlenen limit bedel karşılığında kullandırıldığı durumlarda araç limit usulde çalıştırılmakta, yani şoför tarafından araç sahibine günlük belirli bir bedel ödenmekte her iki durumda da araç ruhsatı taksi sahibinin adına olması sebebiyle idari veya cezai yaptırımlarla araç sahibi muhatap olmaktadır.
Taksi sahibi ve taksi şoförleri arasında birçok kez problem yaşanan ve yargıda başta işçilik alacakları ve sigorta tespit davalarına konu olan olaylarda artık taksi sahibi ve taksi şoförü arasındaki anlaşmanın niteliğine göre değerlendirme yapılmaktadır.
Bu değerlendirmeler neticesinde; şoför tarafından araç sahibi aleyhine açılan sigorta tespit davasında İzmir 9. İş Mahkemesi’nde ve İzmir 4. İş Mahkemesi’nde işçilik alacağı talepli davada davaların reddine karar verilmiştir. Özellikle taksi sahipleri ve taksi şoförleri için büyük önem arz eden bu kararlarda, taksi sahiplerinin araçlarını çalıştırması için taksi şoförüne kiraya verdiği, yine bunun gibi günlük veya haftalık belirli bir limit aldığı çalışma sisteminde araç sahibi ile taksi şoförü arasında işçi işveren ilişkisi kurulmadığı, taraflar arasında hasılat kira ilişkisi olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide hizmet akdinin yasal unsurlarının oluşmadığı kabul edilmiştir. Mahkeme kararlarının kesinleşmesi neticesinde kararlar emsal oluşturacak olup bir başka yazımızda konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunulmuş olmakla söz konusu yazımızda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019 tarihli kararında dikkate alınması gerektiği belirtilen kıstaslar açıklanmış ve değerlendirme yapılmıştır. Söz konusu yazıya ve Yüksek Mahkeme’nin kararına ilişkin değerlendirmeye buradan ulaşabilirsiniz.
GÖLLER HUKUK BÜROSU